Göz Hastalıkları Belirtileri ve Nedenleri. Göz Hastalıkları Nelerdir? Katarakt :
Katarakt göz merceğinin değişik nedenlerle saydamlığını yitirerek ışık
geçirmez bir duruma gelmesidir. En çok rastlanan sebebi yaşlılıktır.
Saçların beyazlaşması gibi göz merceği de yaşla beraber saydamlığını
yitirir ve görmede bozulmaya yol açar.
Katarakt damla, gözlük veya ameliyatsız diğer uygulamalarla tedavi
edilemez. Cerrahi müdahele gerekir. Lazerle dikişsiz katarakt cerrahisi (Fakoemülsifikasyon) ile saydamlığı kaybolmuş olan göz merceği alınarak yerine suni bir mercek konulur.
Anestezi göz çevresine yapılan bir enjeksiyonla veya iğne yapmadan
yalnızca damlalarla sağlanır. Çoğunlukla genel anesteziye ihtiyaç
duyulmaz. Ameliyat ortalama 15 dakika sürer.
Katarakt ameliyatından sonra ağrı, görme bulanıklığı, yanma, batma gibi
yakınmalar görülebiliyor. Özellikle 50 yaşın üzerindeki hastaların
gözyaşı kaliteleri yetersiz olmakta ve ameliyat sonrası kullanılan
ilaçlardan sonra gözyaşının ph denilen dengesi
farklılaşabiliyor. İlaçlara bağlı veya ilaçları bıraktıktan sonra da
hastalarda bir müddet yanma, batma gibi yakınmalar olabiliyor.
Glokom (Göz Tansiyonu)
: Glokom göz tansiyonundan kaynaklanan, görme sinirinin hasarı ve görme
hücrelerinin kaybıyla sonuçlanan bir hastalıktır. Glokomda göz içindeki
sıvı basıncı görme yeteneği için gerekli olan göz sinirini zedeleyecek
kadar yüksektir. Göz sinirinde tahribat meydana gelmişse bunun
düzeltilmesi mümkün olmaz.
Glokom çoğu hastada herhangi bir belirti vermez. Ancak nadir de olsa
bazen ani göz tansiyonu yükselmesine bağlı olarak gözde ve göz
çevresinde ağrı, bulanık görme, bulantı, kusma ve eşyaların etrafında
renkli haleler görme gibi belirtilere yol açabilir.
45 yaş üzerindekiler, ailesinde glokom hastalığı olanlar, göz
yaralanması, şeker hastalığı olanlar, uzun süreli kortizon ilaçları
kullanlar glokom riskiyle karşı karşıyadır.
Göziçi basıncı düzeyleri ilaçlarla düşürülebiliyor. Ancak ilaçların
ömür boyu kullanımı gerekir. İlaç dışında ameliyat da sözkonusu
olabilir.
Renk Körlüğü: Tıptaki adı Daltonizm
olan renk körlüğü genellikle doğuştan gelen bir hastalıktır. Renk
körlüğünün nedeni gözdeki bazı maddelerin eksikliğidir. Kalıtsal
sebeplerden kaynaklanabildiği gibi görme siniri, görme noktası ve göz
tansiyonu gibi bazı göz hastalıkları sonucunda da meydana gelebilir.
Eskiden doğuştan olan renk körlüklerinin tedavisi yapılamıyor
yalnızca sonradan olan renk körlüklerinin tedavisi yapılabiliyordu.
Artık ülkemizde de uygulanan bir yöntemle doğuştan gelen renk körlükleri
de tedavi edilebiliyor. Tedavide hastanın renk körlüğü saptanıyor ve
renk körlüğü cinsine göre gözünün önüne lens konuluyor.
Göz Tembelliği :
Erken çocukluk çağında meydana gelen ve bir gözün yeterince görememesi
durumudur. Göz tembelliği küçük yaşlarda tespit edildiğinde tedavi
edilebildiği için anne ve babaların bu konuda çok dikkat olmaları ve
çocuklarına göz muayenesi yaptırmaları gerekir. 7 yaşından sonra bu
sorunu yenmek güçtür.
Göz tembelliğine kalıtsal nedenler yol açabilir. Kapama tedavisiyle
göz tembelliği giderilmeye çalışılır. Bu yöntem çocuğun iyi gören
gözünün belli sürelerde kapatılıp kullanmadığı tembel gözünü kullanmaya
zorlanmasıdır.
Şaşılık : Genellikle doğuştan gelmekle birlikte kazalar veya yüksek ateşli hastalıklar sonucunda da meydana gelebiliyor.
Doğum esnasında eğer bebeği çıkarmak için zorlanılmışsa bebeğin
başında bir ezilme, şişlik varsa, gözü hareket ettiren kasların
sinirleri bundan etkilenebilir ve böylece şaşılık oluşabilir.
Hamileliğin ilk iki üç ayı içerisinde annenin geçirdiği enfeksiyonlar da şaşılıkta rol oynayabilir.
Konjonktivit: Göz kapağının iç kısmını ve gözün ön yüzeyini kaplayan şeffaf bir zar olan konjonktivanın iltihaplanması durumu konjonktivit olarak adlandırılır.
Bu durum virüs ya da bakteri nedeniyle olabileceği gibi allerjik bir
reaksiyon ya da yeni doğanlarda gözyaşı kanalının tam olarak açılmamış
olmasından dolayı da meydana gelebilir. Gözlerde kızarıklık, kaşıntı,
gece kabuk halini alan göz akıntısı gibi belirtilerle kendini gösterir.
Üveit: Gözdeki iris ve siliyer
olarak bilinen bitişik dokuları içeren orta tabakanın
iltihaplanmasıdır. Işığa duyarlılık, gözde kızarıklık, ağrı ve görmenin
azalması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Keratokonus:
Kornea tabakası normalde belli bir bombeliğe sahiptir. Keratokonus
hastalığında doğuştan kaynaklanan bir hastalık olarak kornea giderek öne
doğru sarkar. Bunun neticesinde de astigmat oluşur. Oluşan astigmat,
göz yüzeyinin alt ve üst kadranında simetrik olmadığı, gözlük ve kontakt
lensle tam olarak düzeltilemediği için hastanın görme kalitesini
olumsuz olarak etkileyebilir.
---------
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin
uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi
sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı
alınmalıdır.