Göz Hastalıkları
02 Temmuz 2018

Göz Hastalıkları Belirtileri ve Nedenleri. Göz Hastalıkları Nelerdir? Katarakt : Katarakt göz merceğinin değişik nedenlerle saydamlığını yitirerek ışık geçirmez bir duruma gelmesidir. En çok rastlanan sebebi yaşlılıktır. Saçların beyazlaşması gibi göz merceği de yaşla beraber saydamlığını yitirir ve görmede bozulmaya yol açar.

Katarakt damla, gözlük veya ameliyatsız diğer uygulamalarla tedavi edilemez. Cerrahi müdahele gerekir. Lazerle dikişsiz katarakt cerrahisi (Fakoemülsifikasyon) ile saydamlığı kaybolmuş olan göz merceği alınarak yerine suni bir mercek konulur.

Anestezi göz çevresine yapılan bir enjeksiyonla veya iğne yapmadan yalnızca damlalarla sağlanır. Çoğunlukla genel anesteziye ihtiyaç duyulmaz. Ameliyat ortalama 15 dakika sürer.

Katarakt ameliyatından sonra ağrı, görme bulanıklığı, yanma, batma gibi yakınmalar görülebiliyor. Özellikle 50 yaşın üzerindeki hastaların gözyaşı kaliteleri  yetersiz olmakta ve ameliyat sonrası kullanılan ilaçlardan sonra gözyaşının ph denilen dengesi farklılaşabiliyor. İlaçlara bağlı veya ilaçları bıraktıktan sonra da hastalarda bir müddet yanma, batma gibi yakınmalar olabiliyor.

Glokom (Göz Tansiyonu) : Glokom göz tansiyonundan kaynaklanan, görme sinirinin hasarı ve görme hücrelerinin kaybıyla sonuçlanan bir hastalıktır. Glokomda göz içindeki sıvı basıncı görme yeteneği için gerekli olan göz sinirini zedeleyecek kadar yüksektir. Göz sinirinde tahribat meydana gelmişse bunun düzeltilmesi mümkün olmaz.

Glokom çoğu hastada herhangi bir belirti vermez. Ancak nadir de olsa bazen ani göz tansiyonu yükselmesine bağlı olarak gözde ve göz çevresinde ağrı, bulanık görme, bulantı, kusma ve eşyaların etrafında renkli haleler görme gibi belirtilere yol açabilir.

45 yaş üzerindekiler, ailesinde glokom hastalığı olanlar, göz yaralanması, şeker hastalığı olanlar, uzun süreli kortizon ilaçları kullanlar glokom riskiyle karşı karşıyadır.

Göziçi basıncı düzeyleri ilaçlarla düşürülebiliyor. Ancak ilaçların ömür boyu kullanımı gerekir. İlaç dışında ameliyat da sözkonusu olabilir.

Renk Körlüğü: Tıptaki adı Daltonizm olan renk körlüğü genellikle doğuştan gelen bir hastalıktır. Renk körlüğünün nedeni gözdeki bazı maddelerin eksikliğidir. Kalıtsal sebeplerden kaynaklanabildiği gibi görme siniri, görme noktası ve göz tansiyonu gibi bazı göz hastalıkları sonucunda da meydana gelebilir.

Eskiden doğuştan olan renk körlüklerinin tedavisi yapılamıyor yalnızca sonradan olan renk körlüklerinin tedavisi yapılabiliyordu. Artık ülkemizde de uygulanan bir yöntemle doğuştan gelen renk körlükleri de tedavi edilebiliyor. Tedavide hastanın renk körlüğü saptanıyor ve renk körlüğü cinsine göre gözünün önüne lens konuluyor.

Göz Tembelliği : Erken çocukluk çağında meydana gelen ve bir gözün yeterince görememesi durumudur. Göz tembelliği  küçük yaşlarda tespit edildiğinde tedavi edilebildiği için anne ve babaların bu konuda çok dikkat olmaları ve çocuklarına göz muayenesi yaptırmaları gerekir. 7 yaşından sonra bu sorunu yenmek güçtür.

Göz tembelliğine kalıtsal nedenler yol açabilir. Kapama tedavisiyle göz tembelliği giderilmeye çalışılır. Bu yöntem çocuğun iyi gören gözünün belli sürelerde kapatılıp kullanmadığı tembel gözünü kullanmaya zorlanmasıdır.

Şaşılık : Genellikle doğuştan gelmekle birlikte  kazalar veya yüksek ateşli hastalıklar sonucunda da meydana gelebiliyor.

Doğum esnasında eğer bebeği çıkarmak için zorlanılmışsa bebeğin başında bir ezilme, şişlik varsa, gözü hareket ettiren kasların sinirleri bundan etkilenebilir ve böylece şaşılık oluşabilir.

Hamileliğin ilk iki üç ayı içerisinde annenin geçirdiği enfeksiyonlar da şaşılıkta rol oynayabilir.

Konjonktivit: Göz kapağının iç kısmını ve gözün ön yüzeyini kaplayan şeffaf bir zar olan konjonktivanın iltihaplanması durumu konjonktivit olarak adlandırılır.

Bu durum virüs ya da bakteri nedeniyle olabileceği gibi allerjik bir reaksiyon ya da yeni doğanlarda gözyaşı kanalının tam olarak açılmamış olmasından dolayı da meydana gelebilir. Gözlerde kızarıklık, kaşıntı, gece kabuk halini alan göz akıntısı gibi belirtilerle kendini gösterir.

Üveit: Gözdeki iris ve siliyer olarak bilinen bitişik dokuları içeren orta tabakanın iltihaplanmasıdır. Işığa duyarlılık, gözde kızarıklık, ağrı ve görmenin azalması gibi belirtilerle kendini gösterir.

Keratokonus:  Kornea tabakası normalde belli bir bombeliğe sahiptir. Keratokonus hastalığında doğuştan kaynaklanan bir hastalık olarak kornea giderek öne doğru sarkar. Bunun neticesinde de astigmat oluşur. Oluşan astigmat, göz yüzeyinin alt ve üst kadranında simetrik olmadığı, gözlük ve kontakt lensle tam olarak düzeltilemediği için hastanın görme kalitesini olumsuz olarak etkileyebilir.

---------
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.